- ukûbet
- arapça عقوبت ceza. ukûbet bulmak cezalandırılmak.
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. 2008.
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. 2008.
ukubet — is., esk., Ar. ˁuḳūbet 1) Ceza 2) sf., hlk. Çok çirkin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ukûbet — (A.) [ ﺖﺑﻮﻘﻋ ] ceza. ♦ ukûbet bulmak cezalandırılmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
UKUBET — (C.: Ukubât) İşkence, azab, eziyet. * Ceza … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'ZİR-İ UKUBET — Mükellef bir şahıs tarafından irtikâb olunup da şer an muayyen bir cezası bulunmayan bir suçtan dolayı ukubeten yapılan ta zirdir. Mücrimin bu hususta müslim ile gayr i müslim; hür ile âbid; erkek ile kadın olması müsavidir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
UKUBAT — (Ukubet. C.) Cezalar. İşkenceler, eziyetler. * Kısas ve şahsî cezalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MESULAT — Azab, ukubet. Cezâ çekme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİHAL — Kuvvet. Azab. Ukubet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEKÂL — Şiddetli azab. İşkence ve ukubet. * İbret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük